Mesleğiniz ne olursa olsun, her ne iş yapıyor olursanız olun işinize saygı duyun. İşine saygı duyan insan kendi kişiliğine saygı duymuş olur. İşinizin gerektirdiği asgari hassasiyeti değil, azami hassasiyeti gösterin. İşinizi birilerinin beğenmesi için iyi yapmaya çalışmayın. İyi iş çıkarmak için elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın. Kendinizle ve mesleğinizle ilgili şu algıyı oturtturmaya çalışın. Bu insan işinde iyidir. Bu insan mesleğinin kalitesidir. Eğer insanların zihninde bu algıyı oturtturuyorsanız, başarılı olmuşsunuz demektir. Zaman zaman semt pazarlarında tezgâhlarda karşılaşırsınız. Meyvelerin ve sebzelerin en iyi olanlarını tezgâhın üstüne yerleştirirler. Tezgâhtarlarda ürünleri seçmenize izin vermezler. Tezgâhın üzerinde olan ürünler birinci sınıf kalitedir. Tezgâhın altında kalan ürünlerse düşük kalitede ürünlerdir. Ürünlerden satın almak istediğinizde ise tezgâhtar poşete ürünleri kendisi doldurur. Bu durum aslında tam olarak müşteriyi kandırmaktır. İşine hile katmaktır. Doğrusu bütün ürünlerin tezgâhın üzerinde teşhir edilen meyve sebzeler gibi birinci kalite olmasıdır. Sizin yaptığınız iş her ne olursa olsun, hep birinci kalite yapmaya çalışın. Birilerinin gözüne girmek ve birilerine kendinizi beğendirmek için değil kendinize saygı duymanız için işinizi en iyi şekilde yapın.
Yine bir örnekle devam edelim. Bina inşa eden bir müteahhitti düşünelim. İnşa ettiği binanın dış cephe süslemeleri, seçmiş olduğu seramikler, lavabo muslukları, asma tavan kaplamaları ve benzeri birçok şey gözleri büyüleyecek şekilde tasarlanmış. İşin görünmeyen taraflarında ise kaliteden hiçbir eser bulunmamaktadır. Yeterli düzeyde demir ve beton atılmamıştır. Temeli sağlam ve dayanıklı bir şekilde oluşturulmamıştır. Bu örnekte bize müteahhittin işine saygısının olmadığını gösteriyor. İşinde hile yaptığı da aşikârdır. Gözle görülecek olan kısımlar göz boyamak için şaşalı yapılırken, gözle görülmeyen kısımlarda kaliteden eser yok. Böyle bir durum basiretli bir iş insanın göstereceği davranış değildir. Bu zihniyette olan bir iş insanı müşterilerini kandırdığını düşünmektedir. Aslında kandırdığı müşterileri değildir. Kandırdığı kendisidir. Yani kendi kendisini kandırmaktadır. Yaptığınız iş, karakterinizin bir göstergesidir. İster cadde ve sokakları temizleyen bir temizlik işçisi olun, ister bir restoranda servis elemanı olun, ister bir terzi olun, isterseniz bir seyyar satıcı olun. Ne işinizi küçümseyin ne de kendinizi küçümseyin. Eğer işini hakkıyla yaparsa ayakkabı sandığı ile birlikte çarşıda ayakkabı boyayan bir boyacının dahi düzenli müşterileri olur. İşine saygı duyup ciddi bir şekilde ayakkabı boyayan bir boyacıya da müşterileri saygı gösterecektir. Bir restoranı tercih etme nedeniz, ağız tadınıza uygun yemek yaptığı içindir. Bir kuaförü seçme sebebiniz kafa yapınıza uygun saç kesimini yaptığı içindir. Güzel bir örnekle devam edelim. Eylül ayı yaklaşırken çocuklarını okula yazdırmak isteyen veliler ısrarla çocuklarının “A” ya da “B” öğretmenin sınıfında olmasını isterler. Bu duruma sizler de şahit olmuşsunuzdur. Peki, bu öğretmenleri veliler neden tercih ederler? Bu sorunun doğru cevabı işine saygı duydukları için ve işinin en iyisini yapmaya çalıştıkları için. Sizler işinizde en iyi olmaya çalışırsanız ve işinizi severek yaparsanız, işinizde başarılı olacaksınızdır. Başarılı olduğunuz meslek dalında mutlaka fark edileceksiniz ve tercih edilen olacaksınızdır. Sizlerin fark edilme ve tercih edilme nedeniniz, yakışıklı ya da güzel olduğunuz için değil. Hatırı sayılır bir ailenin ferdi olduğunuz için de değil. Farkındalık oluşturdunuz ve işinizi iyi yaptığınız için tercih ediliyorsunuz. Bu durum aklınıza gelebilecek bütün meslekler için geçerlidir.
Sonuç olarak işine saygı duyan, işini en iyi şekilde yapmayı hedefleyen ve işini seven insanlar her zaman zirveye ulamışlardır.
Son söz: "Siz kendi elinizle teslim etmedikçe kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz." Mohandas Karamçand Gandi
