Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Türkiye Yüzyılında Türkiye’nin Göç Yönetim Modeli Programına katıldı. Programda konuşan Erdoğan,
"Her sene milyonlarca insan savaş, istikrarsızlık, terör, yoksulluk ve iklim değişikliğinin yol açtığı sıkıntılar sebebiyle doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre şu an dünya genelinde 281 milyondan fazla göçmen var. Göçmen işçi sayısı ise 165 milyonun üzerinde. Son 3-4 yıldaki savaşların da etkisiyle mülteci sayısı 120 milyona dayandı. Yine veriler her dakikada en az 20 kişinin çatışma zulüm ve terörden dolayı göç etmek mecburiyetinde kaldığını gösteriyor. Dünya nüfusunun yüzde 3.6’sı bugün göçmen olarak hayatını sürdürmeye çalışıyor. Savaşlar bitmedikçe, krizler çözülmedikçe, iklim değişikliğinin etkisi daha da derinleştikçe maalesef bu oranlar katlanarak artmaktadır" diye konuştu. Akdeniz ve Ege sularında umut yolculuğu sırasında hayatını kaybeden göçmenleri hatırlatan Erdoğan, "Unutmayın Ege’de, Akdeniz’de botların içerisinde, botlar şişlenerek öldürülen göçmenler var. Bunları birlikte gördük. İnsafsızca bunlar yapıldı. Son 10 yılda 72 binden fazla insan göç güzergahında hayatını kaybetti. Suriye’deki çatışmalardan kaçarak Avrupa’ya sığınan binlerce çocuğun nerede olduğu halen ortaya çıkarılamadı. Nice masumun hayatı organ ve fuhuş mafyası dahil suç örgütlerinin, insan tacirlerinin kanlı pençelerinde sönüp gitti. İnsanları göçe mecbur eden çoğunlukla batılı güçlerin politikaları olmasına rağmen iş yük paylaşımına gelince hiçbirini ortalıkta göremiyorsunuz. Dünyadaki her yüz mülteciden 75’ine zengin devletler değil düşük ve orta gelirli ülkeler ev sahipliği yapıyor. Suriye’den kaçan insanların çoğunluğu komşu ülkelere sığındı. Savaş nedeniyle yerlerinden edilen 11 milyon Sudanlının yine önemli kısmı komşu ülkelere göç etti. İmkanları sınırlı ülkeler kapasitelerinin çok üzerinde yük alırken, batılı ülkeler ya feveran ediyor, ya da kabul ettikleri birkaç yüz mülteci ile insani trajedileri reklam malzemesi olarak kullanıyor. Türkiye 3 kıtanın kavşak noktasında yer alan bir ülke. Bugün de doğu ile batı kuzey ile güney arasında bir güç merkezi vazifesi görüyoruz. Yakın çevremizdeki istikrarsızlıklardan doğrudan etkileniyoruz. Göçmen meselesi ile son dönemde yoğun bir şekilde yüzleşiyor olsak da aslında biz bu konunun yabancısı değiliz. Anadolu tarih boyunca hem bir göçmen yurdu olmuştur. Yaşadıkları yerlerde zulüm baskı şiddet gören tüm mazlumlar güvenli liman olarak daima Anadolu’yu gördü. Engizisyonlardan kaçan Musevilerden, Doğu Avrupa’daki Hristiyanlara, Kafkasya ve Balkanlardaki Müslüman kardeşlerimizden, Nazi zulmünden kaçanlara kadar herkes ülkemizin kapısın çaldı. Bugün de bölgemizde kimin başı dara düşse hamdolsun bir eman yurdu olarak yönünü önce Türkiye’ye dönüyor. Bundan yüksünmüyor, şikayet etmiyoruz. Mazlumun imdadına koşmayı, düşenin elinden tutmayı komşuluk ve nişanlık görevimiz olarak telakki ediyoruz" açıklamalarında bulundu.
"Türkiye’de 4 milyon 33 bin göçmen var"
Türkiye’deki göçmen sayısını da açıklayan Erdoğan, "Ülkemizde muhalefetin, özellikle de insanlık dışı kimi faşist çevrelerin iddia ettiği gibi bir göçmen sayısı asla yoktur ve olmamıştır. Türkiye’de hali hazırda 2 milyon 768 bini geçici koruma statüsündeki Suriyeli kardeşlerimiz, 1 milyon 90 bini ikamet izni ile kalanlar, 176 bini de uluslararası koruma altındakiler olmak üzere 4 milyon 33 bin göçmen vardır. Aldığımız tedbirler sayesinde bu sayı günden güne azalmaktadır. Kamu diplomasimizin stratejik bir unsunu olarak uluslararası öğrencilerin ülkemizde eğitim görmesini teşvik ediyoruz. Dünyanın 190 ı aşkın ülkesinden 340 bin civarında misafir öğrenciye ev sahipliği yapıyoruz. Yine iddiaların aksine bu öğrencilerin ezici çoğunluğu burslu olarak değil tüm masraflarını kendileri ödeyerek ülkemizde eğitim almaktadır. Türkiye mezunlarının birçok ülkede bakan, bürokrat, iş adamı, siyasetçi olarak görev yapması bu projenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Göçmen kaçakçıları ile mücadeleyi ihmal etmiyoruz. Son 2 yılda 270 bin düzensiz göçmenin sınırlarımızdan girişi engellendi. Ülkemizde illegal bulunan 263 bin kişi sınır dışı edildi. Göçmen kaçakçılarına yönelik 14 bin 400 operasyon düzenlenirken, 9 bin 867 araca el konuldu. 23 bin 780 kişi gözaltına alındı. Göç ve göçmen konusunda hükümetimizin politikası gayet nettir. Biz göç meselesine binlerce yıllık medeniyetimiz, tarihimiz, kadim değerlerimiz merceğinden bakıyoruz. ‘Tahtımı veririm, tacımı verimim ama devletime sığınan mazlumu asla vermem’. Bu sözler ecdadımızın. Biz onlara layık olmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.