Dr. Karaca yaptığı açıklamasında, "Astım, akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan müzmin bir akciğer hastalığıdır. Ülkemizde, 2017 yılında yapılan “Türkiye Hane Halkı Sağlık Araştırması: Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Risk Faktörleri Prevalansı” çalışmasında 15 yaş ve üstü yetişkinlerin yüzde 6,9’unun şimdiye kadar bir doktor tarafından astım tanısı almış olduğu; bu sıklığın kadınlarda yüzde 8,7 erkeklerde ise yüzde 5,0 olduğu belirlenmiştir. TÜİK tarafından yayımlanan 2022 yılı verileri ise solunum sistemi hastalıklarının, % 13,5 ile ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer aldığını; bu ölümlerin % 0,3’ünün astım nedeniyle gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.
Dünya Astım Günü’nün bu yılki teması da "Astımda Eğitim Güç Verir: Bilgi Anahtardır" olarak belirlenmiştir.
Astım; tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. Doğru tanı için yakınmaların değerlendirilmesinin yanı sıra solunum fonksiyon testlerinin yapılması ve geriye dönüşümlü bu hava yolu darlığının gösterilmesi önemlidir.
Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla, daha az yan etki ile hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar. Bu ilaçları içeren cihazların (inhaler) önerilen şekilde, doğru kullanılması tedavinin etkin yapılabilmesi için çok önemlidir.
Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında; ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmaması, solunum yolu enfeksiyonları, allerjenler, sigara dumanı ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak sayılabilir.
Yapılan çalışmalar; hastaların, ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın, solunan ortam havasını temiz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir. Bu kontrolün sağlanmasında astım yakınmalarını arttıran faktörlerin belirlenmesi, bu faktörlerden korunmanın sağlanması ve düzenli takip altında tedavinin sürdürülmesi önem taşımaktadır." İfadelerini kullandı.