Şemsi Bayraktar'ın Dünya Toprak Günü Mesajı.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında “Toprak, sadece çiftçi için değil, 85 milyon insanımız ve geleceğimiz için en değerli var

Tarih: 01.01.0001 00:00
Şemsi Bayraktar

. Bu bilinçle 7’den 70’e herkes toprağı, sevmeli ve onu korumak, geliştirmek için elinden geleni yapmalıdır. Topraklarımızı sözde değil fiilen korumalıyızVerimli tarım arazilerini tarım dışı imara asla izin verilmemeli” dedi ve yapılması gerekenleri teker teker sıraladı.
Dünya Toprak Günü’nün her yıl 5 Aralık’ta, toprak kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini savunmak ve yapısı bozulmamış sağlıklı toprağın önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlendiğini ifade eden Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti: “Bu yıl Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Toprak Günü’nün sloganı “Gıdanın başladığı yer” olarak belirlendi. Birleşmiş Milletler bu yıl ki sloganı ile toprak yönetimindeki artan zorluklara vurgu yapmak, toprak bilincini artırmak ve toplumların toprağın sağlığını iyileştirmek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğine değindi.
Birleşmiş Milletler, toprağı, bitki büyümesi yoluyla insanlar ve hayvanlar için gıda sağlayan organizmalar, mineraller ve organik bileşenlerden oluşan bir dünya olarak tanımlıyor. Toprakların da sağlıklı kalabilmesi için bizler gibi uygun miktarlarda çeşitli besin kaynaklarına ihtiyacı vardır. Bilinçsiz tarımsal üretimle topraktaki besin zinciri bozuluyor, bu zincir iyi yönetilmezse verimlilik giderek kayboluyor ve besin değerleri azalan ürünler üretiliyor. Toprak besin kaybı, beslenmeyi tehdit eden önemli bir toprak bozulma sürecidir. Bu durum tüm dünyada gıda güvenliği ve sürdürülebilirliği için küresel düzeyde en kritik sorunlar arasında kabul ediliyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre, son 70 yılda, gıdalardaki vitamin ve besin seviyesi önemli ölçüde azaldı.
Sürdürülebilir olmayan arazi kullanımı, uygunsuz tarımsal faaliyetler ve toprağın organik maddelerine zarar veren hasat, anız yakılması gibi insan faaliyetleri, yetersiz veya yanlış bitki besin maddeleri kullanımı ve toprakta biyolojik çeşitliliğin kaybı ülkemiz için de büyük bir tehdit oluşturuyor.
KAYBEDECEK TOPRAĞIMIZ YOK!
Topraklarımızı kaybetmeye devam edersek, üretimde yeterlilik sağlayamazsak gıda krizi bizleri de vuracaktır. Artık ne toprak bozulumu ile ne amaç dışı kullanımlarla ne de herhangi bir sebeple kaybedecek bir karış dahi toprağımızın olmadığı ortadadır. Gıda güvencesi için toprağın olmazsa olmaz olduğu bilincini bütün toplumda aynı düzeyde oluşturmak ve bundan sonra da bu bilinçle topraklarımıza sahip çıkmak zorundayız.

TARIM ARAZİLERİNİ KORUMALIYIZ

Toprağımıza sık sık anamız, ekmek teknemiz diyerek kıymetli olduğunu ifade ediyoruz. Ancak bu ifade ettiğimize yakışmayacak şekilde toprağı hor kullanıyor ve çocuklarımızın bize emaneti olan topraklarımızı kaybediyoruz.

Nüfus artışı, sanayileşme, madencilik, turizm, ulaştırma ve kentleşme nedeniyle toprak ve su kaynakları üzerindeki baskı her yıl biraz daha artıyor. Ayrıca, tarım arazilerimizin küçük, parçalı, dağınık, çok hisseli olması ve sulama imkânlarının halen yetersizliği ile verimli kullanımı da sağlanamıyor.

Yüzölçümü 78,35 milyon hektar olan Türkiye’nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı 2005-2020 döneminde 26,6 milyon hektardan 23,1 milyon hektara gerilemiştir. Bir diğer ifadeyle, yaklaşık 15 yılda 3,5 milyon hektar tarım arazisini kaybettik.

Ülkemizin en stratejik sektörlerinden olan tarımın en temel sermayesi olan tarım arazilerini korumak, sürdürülebilirlik açısından çok önemlidir.

Tarım arazilerinin miras yolu ile bölünmesinin önlenmesi amacıyla çıkarılan 6537 sayılı Kanun ile tarım arazilerinin bölünmesinin engellenmesine yönelik önlemlerin daha da artırılmasını, mülkiyet devirlerinin hızlı bir şekilde yapılmasını, tarımsal amaçlı kullanım planlarının etkin uygulanmasını ve arazi kullanımına ilişkin denetimlerin etkinleştirilmesini sağlamak amacıyla 7255 sayılı Kanun ve diğer benzer çalışmalar bu açıdan oldukça önemlidir.

5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun 14. Maddesi ile 9,2 milyon hektar olan 440 adet ova tarımsal sit alanı olarak belirlendi ve koruma altına alındı. Bunu toprağı korumak adına atılmış, önemli bir adım olarak görüyor ve destekliyoruz.
Dünyada gıda krizi beklenirken, önümüzdeki yıllarda yaşanabilecekler bugünden öngörülüyor. Artık bir karış dahi kaybedecek toprağımızın olmadığı ortadadır. Gıda güvencesi için toprağın olmazsa olmaz olduğu bilincini bütün toplumda aynı düzeyde oluşturmak ve bundan sonra da bu bilinçle topraklarımıza sahip çıkmak zorundayız.
Karayollarını ve şehirlerin gelişimini projelendirirken, verimli tarım arazileri yerine tarıma elverişli olmayan, daha verimsiz arazilerin kullanılmasına özen gösterilmelidir. Alternatif marjinal tarım arazileri mevcutken, verimli tarım arazilerini tarım dışı amaçlarla kullanmak, büyük bir savurganlıktır. Birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerimizin, imara açılmasına asla izin vermemeli, bu arazilerin üzerine sanayi tesisleri, şehirler kurmamalıyız. Turizm, madencilik ve ulaştırma için verimli tarım arazilerimizi kullanmamalı, meyve ağaçlarını, zeytinlikleri kesip yazlıklar inşa etmemeliyiz. 
Büyükşehir belediyeleri, tarıma kaynak ayırmalıdır. Valilikler ve büyükşehir belediyeleri, verimli tarım arazilerinin korunması konusunda çok hassas hareket etmeli, meraların tespit, tahdit, tahsis ve ıslah çalışmaları hızla tamamlanmalı, meraların amaç dışı kullanımı önlenmelidir.

YAPILMASI GEREKENLER
“Verimli topraklarımızı kaybetmeye devam edersek, gıda üretimi ve gıda güvencesi ciddi şekilde zarar görecek, gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar artacak ve milyonlarca insan potansiyel olarak açlık ve yoksulluğa itilecektir.
Tarım alanlarındaki bozulmanın ve azalmanın önlenmesi toprak ve tabiat sevgisi ile büyüyen nesillerin toprağına sahip çıkmasıyla mümkün olabilir. Toprak sevgisi, koruma bilinci ilköğretim düzeyinde eğitim öğretim müfredatına girmeli, toprağı tanımanın yaşamı tanımak olduğu çocuklarımıza aşılanmalıdır.
Bir santimetre kalınlığındaki bir toprağın oluşabilmesi için yüz ile bin yıllık bir süreç gerektiğinden topraklarımızın bilinçli kullanılmasının ne kadar önemli olduğu unutulmamalıdır.
Tarımda gelişmiş teknolojileri kullanarak birim alandan en fazla verimi alabilmek, ülke topraklarında ekilmeyen alan bırakmamak, dünyada belirli ürünlerde söz sahibi olan ülkelerle rekabet edebilmek, kırsal alanda üreticilerin gelir ve yaşam seviyelerini artırmak amacıyla çiftçilerin tarımsal alandan kopmamaları için her türlü çaba gösterilmelidir. Ancak bunu yaparken tabiatın dengelerini altüst etmemek ve sürdürülebilir tarımsal üretim imkanlarını da yok etmemek zorundayız. Tarım politikaları tarım arazilerini korumak, çiftçiyi arazisinde, köyünde tutmak, çiftçiye ailesini geçindirecek bir gelecek sağlamak üzerine kurulmalıdır.
Toprağımızın kıymetinin herkesçe çok iyi bilindiği, toprağı yönetenlerden kullananlara kadar her kesimin ona saygı duyarak, hareket edeceği günler temennisiyle Dünya Toprak Günü’nü kutluyorum.”


Ulukışla’da trenden düşen makasçı ağır yaralandı

Ulukışla’da kaza,1 ağır yaralı

BOR’DA YAĞMUR VE KAR DUASI YAPILDI!

Bor’da bir esnaf Sinan Ateş için lokma dağıttı

Hayırsever Kardeşlerden Sağlık Sektörüne Destek

Kemerhisar’da GES Projesi Başladı

Tarihi Camiyi Üniversite Onaracak

Çiftçiye Sahte Gübre Darbesi!

Vali Koç, Köy Ziyaretlerinde Vatandaşları Dinledi

Altunhisar’ın Meraları Yeşillendi

Gebelik Okulu Biriminden bilgi desteği

İnmede erken müdahale hayati önem taşıyor

Sağlık müdürlüğünden influnza grip virüsü uyarısı

Bilgisayar başında oturanlar dikkat !

Bor Devlet Hastanesinde bulunan OCT cihazından 771 çekim

Bağımlılıkla Mücadele Konferansıyla Bilinçlendiler

HAYAT KURTARAN TEKNİĞİ BİLİYOR MUSUNUZ ?

Niğde'de ilk kez skolyoz ameliyatı yapıldı

Ürküten rapor ! Her yıl 234 bin kişi kanser oluyor !

Uyuz tehdidine karşı kritik uyarı !

MİT Kuzey Irak’ta terör örgütü PKK’ya nefes aldırmıyor

UCİM'den Çocuk Şenliği

BELEDİYECİLİKTE TEKNOLOJİK ATAK

NÖHÜ'ye 'Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri Fakültesi' Kurulacak

Gençlik Merkezi Gönüllülerinden çevre temizliği

YAĞMUR DUASI PROGRAMI DÜZENLENDİ

HACI ADAYLARINA YÖNELİK EĞİTİM SEMİNERİ VERİLDİ

Kaymakam Yiğit’ten Jandarma Kontrol Noktasına ziyaret

Niğde’de Uçurtma Şenliği ile gökyüzü renklendi

Niğde’de Tabipler Odası seçimi yapıldı

ŞEHİT ASLAN İÇİN MEVLİT OKUTULDU

BAŞKAN ÖZDEMİR “A TAKIMINI” BELİRLEDİ

KUVVETLİ YAĞIŞ GELİYOR !

MİT Kuzey Irak’ta terör örgütü PKK’ya nefes aldırmıyor

UCİM'den Çocuk Şenliği

BELEDİYECİLİKTE TEKNOLOJİK ATAK

NÖHÜ'ye 'Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri Fakültesi' Kurulacak

Gençlik Merkezi Gönüllülerinden çevre temizliği

KAYMAKAM YİĞİT'TEN GAZİ ZİYARETİ

YAĞMUR DUASI PROGRAMI DÜZENLENDİ

HACI ADAYLARINA YÖNELİK EĞİTİM SEMİNERİ VERİLDİ

Kaymakam Yiğit’ten Jandarma Kontrol Noktasına ziyaret

Niğde’de Uçurtma Şenliği ile gökyüzü renklendi

Niğde’de Tabipler Odası seçimi yapıldı

Niğde’de Halk Oyunları Çocuk Şenliği düzenlendi

Şehirdeki sorunlara yapay zeka ile çözüm ürettiler

Gürer: “Küçükbaş kurbanlıkta fiyatlar katladı”

3 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

NÖHÜ’ye “100'yıl” Proje desteği

Niğde Valisi Cahit Çelik DSİ yatırımlarını yerinde inceledi

Sağlıkçılar bu kez eğlendirdi

BAŞKAN ÖZDEMİR, YEREL YÖNETİMLER BAŞKAN YARDIMCILARINI AĞIRLADI

Şampiyon taraftarla buluşuyor

MEPAŞ Avantajlar Dünyası Projesini duyurdu

10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alacak

Teknopark, Niğde'nin teknoloji yolculuğuna yeni bir boyut kazandırıyor

Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor

ADANA'DAN SAĞILAN BALIKLAR NİĞDE'DE

Asansörü çalışmayan ve engelli rampası olmayan sağlık ocağı vatandaşı isyan ettirdi

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.