Niğde Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, Türkiye’nin cinsiyet eşitliği bakımından 146 ülke arasında 127. sırada yer aldığı ifade edildi.
8 MART KADINLARIMIZIN TALEPLERİNİ DUYURMAK İÇİN BİR FIRSATTIR
Niğde Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, “8 Mart, kadınların eşitlik ve hak mücadelesinin simgesi haline gelmiş bir gündür. Bu tarih, 1857 yılında ABD’nin New York kentinde 40.000 kadın dokuma işçisinin eşit işe eşit ücret, çalışma saatlerine azalma ve doğum izni talepleriyle başlattıkları grev sırasında çıkan yangında çoğunluğu kadın 129 kişinin hayatını kaybetmesiyle anılmaktadır.
Bu trajik olayın ardından 1910 yılında Kopenhag ‘da düzenlenen Uluslararası bir konferansta Clara Zetkin ‘in önerisiyle 8 Mart’ın "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak anılması kararlaştırılmıştır.
Günümüzde 8 Mart, kadınların eşitlik, özgürlük ve insan hakları mücadelesinin bir simgesi olarak dünya genelinde kutlanmaktadır. Bu özel günde, kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasal alanlarda daha fazla temsil edilmesi, şiddet ve ayrımcılığın son bulması için çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. 8 Mart, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda kadınların yaşadığı zorluklara dikkat çekmek, eşitsizliğe karşı durmak ve geleceğe dair umutlarımızı, taleplerimizi duyurmak için bir fırsattır” denildi.
TÜRKİYE, SUUDİ ARABİSTAN'IN GERİSİNDE KALDI
Açıklamanın devamında Türkiye’nin cinsiyet eşitliğinde 146 ülke arasında Suudi Arabistan’ın dahi gerisinde kalarak 127. sırada yer aldığı vurgulanarak, “Kadınlar, tarih boyunca ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda büyük bir yükü omuzlamışlardır. Ancak hala pek çok alanda eşitsizlikler, şiddet ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaktadırlar. Çalışma hayatında, politikada, eğitimde ve sağlıktaki eşitsizlikler, toplumsal cinsiyet rollerinin getirdiği baskılar kadınları geri planda bırakmaktadır.
Kadınlar, Dünya nüfusunun yaklaşık %50 ‘sini oluştursa dahi çalışma alanında, karar alma mekanizmalarında, nüfus oranında temsil edilmemektedir.
Dünya Ekonomik Forumunun, 146 ülkede yaptığı araştırma sonucunda hazırlanan Küresel Cinsiyet Uçurumu raporunda 2024 yılındaki sonuçlarına göre; dünya genelinde cinsiyet eşitliğine ulaşmak için 134 yıl daha gerekmektedir. Raporda, ekonomik ve siyasi eşitsizliklerin kapanmasının uzun süreceği belirtiliyor. İzlanda cinsiyet eşitliğinde en üst sırada yer alırken; Türkiye, 146 ülke arasında Suudi Arabistan’ın dahi gerisinde kalarak 127. sırada yer almaktadır.
Türkiye, sağlık ve hayatta kalma kategorisinde 146 ülke arasında 98., siyasi güçlendirme kategorisinde 114., Parlamentoda Kadın Temsilinde 98., Bakanlık pozisyonundaki kadınlar sıralamasında ise 134. sırada yer almıştır. Bu rapor Türkiye ve Dünya’daki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gözler önüne sermektedir” ifadelerine yer verildi.
KADIN CİNAYETLERİ EN YÜKSEK SAYIYA ULAŞTI
Niğde Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından yapılan açıklamanın devamında Türkiye’de kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığı belirtilerek, “Ülkemizde her geçen gün artan kadın cinayetleri sayısında net veriler yayınlanmamaktadır.
Ancak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Anıt Sayaç verilerine göre 2023 yılında 315 kadın cinayeti, 248 şüpheli ölüm gerçekleşmiştir. 2024 yılında 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiştir. Bu sayı veri tutulmaya başlandığından bu yana ulaşılan en yüksek sayıdır. 2025 yılında ise sadece iki ayda 68 kadın şiddet nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Kadınların şiddet sonucunda hayatlarını kaybetmelerinin artışının nedeni tesadüf değil, sistemseldir.
‘’Toplumsal cinsiyet eşitliği ‘’ kavramı reddedildiğinde ve şiddetin nedeni olarak görülmediğinde; şiddetin nedenini alkol, madde tüketimi ya da psikolojik sorunlar gibi yüzeysel olgulara bağlanmaktadır. Ancak kadınlara yönelik şiddetin bireysel değil ciddi toplumsal nedenleri bulunmaktadır.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış bulunan kadının insan haklarını tanımak, geliştirmek ve kadına yönelik şiddeti önlemek siyasilerin sorumluluğundadır” denildi.
Niğde Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yapılan açıklamanın son bölümünde, kadınlar için özüm önerileri sunularak, “Bu nedenlerle;
Devlet, kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemini açıkça kınamalı, Karar alma mekanizmalarında eşit temsil konusunda yasal düzenlemeler yapılmalı, Kadın istihdamının artırılması ve kadınların ekonomik özgürlüklerinin sağlanması amacıyla mesleki eğitim projelerinin hayata geçirilmesi ve iş sahasında eşitlik sağlanmalı, Sığınma evleri artırılmalı, sığınmacı mağdurlara meslek edindirme kursları açılmalı ve şiddet sonrası yeni bir yaşam kurabilme beceri ve olanakları sağlanmalı, devlet ve ilgili kurumlar gerekli maddi desteği vererek bunun için özel fonlar oluşturulması sağlanmalı, 6284 sayılı kanun etkili bir biçimde uygulanmalı, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli ve kararlı devlet politikaları uygulanmalıdır.
Kadınların haklarını savunmak, sadece kadınların değil, toplumun tüm kesiminin sorumluluğundadır. Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlandığında, toplum olarak gelişim gösterilerek, çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşılmış olacaktır.
Kadınların sesi, toplumun gücüdür. 8 Mart, yalnızca bir gün değil, yıl boyunca süren bir dayanışmanın ve mücadelenin simgesidir. Kadınlar, hayatın her alanında eşit yerini alana kadar mücadelemiz devam edecektir.
Bu vesileyle Niğde Barosu olarak, tüm Dünya Kadınlarının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ‘nü kutlar, eşitlik ve adalet mücadelesinde kadınlarımızın yanlarında olduğumuzu belirtiriz. Açıklamamızı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüyle tamamlamak istiyoruz. "KADINLARI GERİ BIRAKAN BİR TOPLUM GERİ KALMAYA MAHKUMDUR" ifadelerine yer verildi.