Başlangıçta sizlere “marka” ne anlama geliyor onu anlatmak istiyorum. Marka bana göre; her şeyden önce mevcut olan şeyi benzerlerinden olumlu olarak ve tercih sebebi sayılacak özellikleri olarak diğerlerinden ayırt edici olmasıdır.
Bu ayırt edici özellikleri bir şehir olarak düşündüğümüz zaman her şeyden önce o şehrin kendine has bir ifadesi olması gerekir. Mesela bütün ayırt edici özelliklerini taşıyan bir logo. Mesela görüldüğünde akıllarda çağrışım yapacak renkler veya bir meyve “örneğin elma gibi”. Bu özellikler, o şehri benzer diğer şehirlerden ayırt ettirecektir.
Şimdi gelin “Marka Şehir” tanımını yapalım birlikte. O şehri benzer özellikleri taşıyan müdavimi diyebileceğimiz diğer şehirlerden ayıracak tarih ile bağı olan tarihsel mimarileri (örneğin Selçuklu mimarisi), sahip olduğu hikayeleri, türküleri, şiirleri, ağıtları ve destanları, turistik gezi yapılabilecek mekanları, kültürel özellikleri, topluma mal olmuş sanatçıları, şehitleri, önemli devlet adamları, ticari yönden cazibe merkezi sayılabilecek ekonomik özellikleri, hava yolu ve kara yolu başta olmak üzere ulaşım olanakları o şehri diğer şehirlerden ayırarak tercih sebebi haline getirecektir. İşte marka şehir böyle tanımlanabilir.
Türkiye içinden marka şehirlere örnek vermek istersek ilk sırayı tabi ki de İstanbul alır. Daha sonra İstanbul’u başkent Ankara, İzmir, Antalya, Konya, Kayseri gibi şehirler izler. Marka şehirlere dünya üzerindeki şehirlerden örnek vermek istersek; Hicaz şehirleri Mekke ve Medine, Kudüs, Kahire, Viyana, Berlin, Londra, Paris, Tokyo, Pekin gibi şehirleri sıralayabiliriz.
Şimdi Niğde’yi şehir olarak marka kenti nasıl yapabiliriz biraz onu konuşalım. İlk olarak Niğde şehri yaşanabilir şehir olarak diğerlerinden hangi özelliklere sahip ki yaşamak için diğer şehirler bırakılıp tercih edilsin. Niğde yaşanabilir bir şehir olarak tercih edilmesi için birçok standardı yakalaması gerekmektedir. İnsanların günün belirli saatlerinde spor yapabilecekleri, yürüyüş yapabilecekleri, yeşil alanda vakit geçirebilecekleri yerlerin olması ve çoğalması gerekir. Çağımızın gelişmişlik düzeyi olarak görülen AVM olarak kısaca adlandırdığımız alış veriş merkezinin mutlaka olması gerekir. Küçük ölçekli olsa dahi Niğde Havalimanının olması gerekir. Havalimanının Niğde’de var olduğunun bilinmesi bile Niğde’yi tercih nedeni yapacaktır. Niğde otoyolunun ulaşım olarak Niğde’ye kazandırdıklarını iyi analiz edip yatırımcıları davet ederken Niğde otoyolunun avantajlarını büyük bir başlık altında anlatmamız gerekir. Niğde’yi yaşamak için tercih edecek olan bir kişi çocuklarının eğitimini de düşünerek Niğde’nin eğitim konusundaki başarılarını da araştırmak isteyecektir. O yüzden şehrimizdeki eğitim kurumlarının ve üniversitenin kalitesi de insanların Niğde’de yaşaması için tercih edilecek bir unsur olarak önümüzde durmaktadır. Yine insanların Niğde’yi tercih etmesi için Niğde’yi güvenlik ve asayiş açısından daha güvenli bir şehir haline getirmemiz gerekmektedir. Şehir içi ulaşım ağları, toplu taşıma araçları, sinema, tiyatro gibi sosyal aktivitelerin varlığı, konser organizasyonlarının yılda kaç defa tekrarlandığı gibi hususlar, Niğde’nin marka şehir olmasına önemli katkı verecektir.
Niğde’nin marka şehir olabilmesi için 2020 yılında Niğde Valiliği tarafından bir çalışma yaptırılmıştır. Bu çalışma ile birlikte “Niğde Seni Çağırıyor” sloganı ile marka şehir olma konusunda adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu çalışma sonucunda “Marka Kent Niğde Projesi Sonuç Raporu” ismini taşıyan bir kitap ortaya konulmuştur. Bu çalışmadan ayrı olarak Ahiler Kalkınma Ajansı tarafından “TR 71 Düzey 2 Bölgesi Bölge Planı 2014-2023” isimli çalışma da önemli bir kaynak olmuştur. Bunların yanı sıra Niğde Valiliği tarafından 2016 yılında hazırlatılan “Niğde İli Gelişme Planı NİGEP” çalışması da Niğde ilinin gelişimi için önemli bir çalışma ve kaynak olarak önümüze çıkmaktadır.
Bir başka başlık ise insanların Niğde’yi seyahat edilebilir, gezilebilir bir şehir olarak görebiliyorlar mı bunu irdelememiz gerekir. Niğde’nin Kapadokya Bölgesinin bir devamı olduğu, Gümüşler Manastırı’nın dünya kültürü için önemini, Kemerhisar ve Bahçeli başta olmak üzere orada bulunan Roma mimari eserlerinin dünya medeniyetleri açısından önemi, Niğde’nin özellikle Selçuklu döneminde önemli bir yerleşim merkezi olduğu ve bunla birlikte önemli Selçuklu mimarilerinin bulunduğu, dünyanın ilk kadın valisinin Niğde’de yaşadığı ve görev yaptığı ve türbesinin Niğde’de bulunan Hüdavent Hatun Türbesi olduğu, Ulukışla ilçesinde kaplıca tatili yaparken Bolkar Dağlarında dağ turizmi yapabilecekleri, Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan nüfus mübadelesinden dolayı Türkiye’den göç eden Rum kökenli Yunanlıların Niğde’ye davet edilerek festivalleri düzenleyebileceği gibi birçok malzemeyle Niğde’yi ziyaret edilebilir ve tatil yapılabilir bir il haline getirebiliriz.
Niğde’yi marka kent yapabileceğimiz bir diğer sektör ise, sanayi ve ticaret sektörü olabilir. Niğde’nin kalkınmada öncelikli iller arasında yer aldığı ve yatırımcılar için birçok teşvik olduğu anlatılan bir tanıtım organizasyonu ile Niğde’ye yatırımcılar davet edilebilir. Aynı şekilde Niğde Otoyolunun Avrupa’yı Ortadoğu’ya bağlayan tek otoban olduğu İstanbul’a ortalama 6 saat uzaklıkta olduğu deniz limanı şehri Mersin’e yalnızca iki saat uzaklıkla olduğu, Kayseri, Konya gibi şehirlere komşu olduğu birçok gıda hammaddesi ürüne hammadde üreten bir il olduğu kapsamlı bir şekilde anlatılırsa Niğde kolayca yatırımcı çekebilecektir. Durum sadece Helva hikayesine dönmektedir. Ortada un var, yağ var, şeker var, iş sadece helva yapmaya kalıyor.
Evet, Niğde marka şehir olur. Niğde daha iyilerine de layıktır. Yapacağımız tek şey hizmet aşkıyla Niğde’ye hizmet etmek ve üretim yapmaktır. İdeali ve hedefi eser bırakmak olan kadrolar sayesinde Niğde’nin marka şehir olma yolunda hızla ilerleyeceği açıktır.