ŞEYMA SONKUR

Tarih: 25.11.2022 10:09

DİNLEMEDEN DİNLEYENLER

Facebook Twitter Linked-in

Teknoloji çağının getirdiği etkilerle günümüz sorunu haline gelen dinleme yetersizliği konusunu bugünkü yazımda ele almaya çalışacağım. 

Dinlemek neydi?

Dinlemek, bilgi sahibi olmayı arttırır.

İyi bir dinleyici olmak başkalarıyla daha çok bağlantı, daha güçlü ve derin ilişkiyi doğurur. Bunun temelinde herkesin gerçekten dinleyen birine olan ihtiyacı yatar.

Etkili bir iletişime sahip olmak için ise, dinlemek en önemli unsurların başında geliyor gerçekten dinlemek ve empatik bir şekilde dinlemek...

Örneğin, yapılan bir araştırmada ortalama bir insanın, günlük yaşamı içinde kullandığı iletişim becerilerinin oranlarını tespit etmişler. Ortaya şöyle bir tablo çıkmış: %9 yazmak, %16 okumak, % 30 konuşmak ve %45 dinlemek. Bu araştırma dinlemenin ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor.

Dinlerken, bir kişiyi dinler gibi yaparak değil de, sahiden dinlediğinizde objektif olarak kendisine doğru soruları sorabiliyor olmasını sağlarsınız. Ondan gelen yanıtları da yargısızca kabul ederek yola devam edersek, karşınızdakine seni duyuyorum, sen varsın mesajı veririz. Her birimiz insanız ve cesaretlendirilmeye, desteklenmeye, kabul görmeye gereksinimimiz vardır. Biri bizi dinlediğinde aslında kendi sesimizi kendimizin duymasına yol açtırırız.

Yani, anlayacağınız dinlemek hayatımızın bir parçası değil, hayatımızın aslında tamamı…

Anlaşılmak istiyorsak, iyi bir dinleyici olarak anlamamız gerekli ve bu sayede rahat bir şekilde anlaşılabilelim.

Anlaşılmak için anlamamız gerekli, anlamamız içinde iyi bir dinleyici olmamız gerekli anlayacağınız…

Peki dinlemek, duymaktan hangi anlamda farklılıklara sahiptir?

Dinlemek aktif bir süreçken duymak pasif bir faaliyettir.

Dinlemek bilinçli çaba, konsantrasyon ve ilgi gerektiren, işitme zahmetsiz bir etkinliktir.

Etkin dinleme, bilinçli çaba ve keskin bir zihin gerektirir. Etkin dinlemekte olan bir kişi, yeni fikirlerin ve bilgilerin akışının farkındadır.

Şu anda insanlar arasında sürekli çatışmaların çıkma sebebi üstteki satırlarımdan da anlaşıldığı üzere dinlememekten kaynaklı olduğunu görebiliriz. Ailesel, çevresel, toplumsal olarak dinlemenin önemini fark ettiğimize göre gelin şimdi de etkin dinleme becerisi nasıl sağlanır alt satırlarda hayatımıza yansıtabilmek için anlamaya çalışalım.

Etkin dinleme becerisi nasıl sağlanır?

Konuyu iyi kavrayın ve anlayın.

İletişim esnasında sakinliğinizi koruyun. Öfkenize yenilmeyin zira öfke iletişimi engeller. 

Yeni fikir ve bilgileri kabul etmeye açık olun.

Not alın. 

Boş zamanda konuşmayı analiz edin ve değerlendirin.

Konuşmacının fikirlerini yeniden ifade edin ve özetleyin.

Soru sorun. Bu, konuşmacının söylediklerini ne kadar iyi anladığınızı ve dinlediğinizi gösterir.

Dikkatinizi dağıtmayın. 

Konuşmacının yerine geçin, yani kendinizi konuşmacının yerine koyun ve olayları onun bakış açısından gözlemleyin. Bu, karşılıklı bir anlayış ortamı yaratmaya ve etkili bir fikir alışverişi geliştirmeye yardımcı olacaktır. 

Voltaire’ da dediği gibi

“Kulak, yüreğe giden bir caddedir.’’

Üstteki satırlarımda ümit ediyorum ki yine yeniden hayatınızda yer edebilecek bir farkındalığı sebebiyet vermişimdir. Satırlarımı burada sonlandırarak hayatınızın kulağı yüreğinize giden bir cadde olması temennilerimle…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —