Yaklaşık 40 yıldır biriktirdiği antika eşyalarla adeta bir müze oluşturan 60 yaşındaki Erdoğan, kasaba merkezindeki dükkanında ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Eski radyolardan, yüzyıllık ahşap sandıklara, kılıçlardan asırlık çanlara kadar pek çok tarihi eseri bir araya getiren Erdoğan, adeta bir koleksiyoner gibi yaşıyor. Her bir eşyanın ayrı bir hikayesi olduğunu belirten Erdoğan, "Bu eşyalar sadece birer nesne değil, geçmişin izlerini taşıyorlar. Onlara baktıkça, o dönemlerin insanlarını, yaşam tarzlarını hayal ediyorum" diyor.
Erdoğan'ın antika tutkusu, 2009 yılında başına talihsiz bir olay getirdi. Kendi yaptığı ahşap kapının tarihi eser sanılması üzerine tarihi eser kaçakçılığı suçlamasıyla gözaltına alındı. Kısa süreli bir nezaretin ardından serbest bırakılan Erdoğan, kapısının incelenmesi için yaklaşık bir yıl beklemek zorunda kaldı. İncelemeler sonucunda kapının tarihi eser olmadığı anlaşılsa da, Erdoğan Hz. İsa ve Hz. Meryem figürleri nedeniyle para cezası ödemek zorunda kaldı.
Antika merakının yanı sıra, 2007 yılında kendi başına öğrendiği ahşap oymacılığı da Erdoğan'ın hayatında önemli bir yer tutuyor. Kapılardan sandıklara, oyuncaklardan süs eşyalarına kadar pek çok ahşap ürünü üreten Erdoğan, bu sayede ailesinin geçimini de sağlıyor. Ahşap oymacılığına olan tutkusunu "Ahşapla uğraşmak benim için bir terapi gibi. Ona şekil vermek, onu bir sanat eserine dönüştürmek beni mutlu ediyor" sözleriyle ifade ediyor.
Gümüşler Kasabası'nın renkli simalarından biri olan Recep Erdoğan, hem antika tutkusu hem de ahşap oymacılığı yeteneğiyle kasaba halkının takdirini kazanıyor. Geçmişle gelecek arasında bir köprü kuran Erdoğan, hem kendi hikayesiyle hem de yarattığı eserlerle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.